Yozgatlı çiftçi, Atatürk’ün sözünü hatırlatarak Kılıçdaroğlu’na dert yandı

Bir dizi ziyaret gerçekleştirmek üzere Yozgat’a giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yerköy İlçesinde çiftçilerle kahvaltıda bir araya geldi, sorunlarını ve taleplerini dinledi.

“İKTİDAR BİZE SAHİP ÇIKMIYOR”

Bir çiftçi, Kılıçdaroğlu’na, “Hepimiz şu anda çok mağduruz. İktidar partisi bize sahip çıkmıyor. Hiç kimse gelip de sorunlarımızı dinlemiyor. Sahipsiz kaldık biz Yozgat olarak.” sözleriyle dert yandı.

“SANDIKTA YIKACAĞIZ!”

Bir başka çiftçi sağlık hizmetine ilişkin yaşadığı sorunları anlatarak, “Yerköy hastanesinde bir tane dahiliyeci var. Dün gittim, ‘Yozgat’a (şehir merkezi) git’ diyor. ‘Bomboş hastane, bizi Yozgat’a niye gönderiyorsun?’ diyorum, ‘Öyle icap etti’ diyor. Sağlık ocağımız bomboş duruyor, kapalı. Sağlık ocağında iğne olabilsek… İğne vurulmaya Yozgat’a gidecek halimiz yok. Ama sandıkta Allah izin verirse, yıkacağız!” dedi.

“BANKALARDAN GELEN HACİZLERİ GÖRMÜYOR HÜKÜMET”

Bir diğer çiftçi ise gübre fiyatlarına şu sözlerle isyan etti:

* Gübre fiyatları yüksek. Bu gübre fabrikalarını satmasalardı, bu gübre bu kadar pahalı olmayacaktı. Öncelik sebep bu. Tarım bakanı dün ‘müjde’ verdi, 16 liradan 20 liraya çıkarttığını söyledi.

* Ama şu anda gübrenin çuvalı zaten 450 TL. Siz bunun yarısını ödemedikten sonra bizim derdimize derman olmuyorsunuz ki.

* Allah razı olsun sizden. Bunu mecliste dillendiriyorsunuz, gittiğiniz yerlerde dillendiriyorsunuz. Bankalardan gelen hacizleri zaten hiç görmüyor bugünkü hükümet.

“BORÇLARIMIZ ÖDEYEMEDİĞİMİZ İÇİN İKİYE, ÜÇE KATLANIYOR”

Benim 150 bin TL borcum vardı, bana 500 bin TL borç çıkarıyor banka. Ödeyemiyoruz, ödeyemediğimiz için de ikiye, üçe katlanıyor. Allah razı olsun sizden. Bunları size dillendirebiliyoruz. Ziraat Bankası aracılığıyla o 5 müteahhidin borçlarını nasıl yapılandırıyorlarsa, onların bir tanesinin borcuna karşılık, Türkiye genelindeki çiftçinin borcunu yapılandırabilirlerdi. Biz cahil köylü olarak bunu düşünüyorsak sayın Cumhurbaşkanının, Tarım bakanının bir sürü danışmanı var…

“MECLİSTE BİZE RANDEVU VERMİYORLAR”

Meclise gidiyoruz, randevu vermiyorlar. Biz MHP’den randevu talebinde bulunduk, bize şu söylendi: ‘Eğer bize bir şikayette bulunacaklarsa, bir sıkıntılarını dile getireceklerse randevu vermiyoruz.’ Böyle bir saçmalık olur mu? Sizden ve kabinenizden Allah razı olsun, çiftçinin sorunlarını sürekli dile getiriyorsunuz. Bizim sorunumuz şu anda ekip biçmekten ziyade, ayakta kalmak. Yaşamak için mücadele ediyoruz şu anda.

“GÜBRE ATAMIYORUZ”

Gübre atamıyoruz. Benim 200 dönüm yerim var, daha bir tohum atamadım tarlaya. Bu milli sorun değil mi? Biz de demokrasinin kılıcını elimize alacağız, sandıkta göstereceğiz. Atatürk, ‘Köylü, milletin efendisidir.’ diyor. Ama ne efendilik, ne bir şey kaldı bunların sayesinde. Dilenciden de kötü olduk. Yaşama mücadelesi veriyoruz artık. Tarım Bakanı sadece bakıyor. İcraat yok, sadece bakıyor.”

“KAYNAKLAR ÜRETENE, ÇİFTÇİYE VERİLMİYOR”

Kılıçdaroğlu, çiftçilerin sorunlarını ve taleplerini dinledikten sonra şu açıklamalarda bulundu:

“Hiç meraklanmayın. Az kaldı, inşallah beraber halledeceğiz. Bu memleket aslında zengin bir memleket. Kaynakları var, bütün mesele bu kaynaklar kimin için harcanacak? Üreten, alın teri döken için mi harcanacak yoksa birilerine mi verilecek? Şimdi birilerine veriliyor. Biz ona beşli çete diyoruz. Oraya veriliyor büyük ölçüde. Üretene, çiftçiye verilmiyor.

“DOLAR ALDI BAŞINI GİDİYOR”

Size verilmiyor ama sizin tarımdan çekilmenizi teşvik ediyorlar, dışarıdan getiriyorlar. ‘Dışarıdan daha ucuza getiriyoruz’ diyorlar. Dolar aldı başını gidiyor. Size verilen paradan çok daha fazlasını yurt dışındaki çiftçiye veriyorlar. Onlar kazanıyor, siz kazanmıyorsunuz. Bunu beraber değiştireceğiz.”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir