Evrin Güvendik – Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof.Dr. Ümit Kervan, Meclis Bebek Vefatları ve Özel Sıhhat Kuruluşlarını Araştırma Komisyonu’nda, faaliyetlerini ve yeni projelerini anlattı.
TÜSEB bünyesindeki TÜGEM Genom Merkezi ile Türkiye’deki tüm gen tahlillerinin tek bir merkezde toplanmasını amaçladıklarını belirten Kervan, “Dışarıya rastgele bir data göndermiyoruz. Türkiye Halk Sıhhati Genel Müdürlüğümüzle, Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğümüzle ve öbür özel laboratuvarların bir kısmıyla protokoller yaptık. Artık Türkiye’deki evlilik öncesi taramalarda, bilhassa SMA’nın taranmasında bütün genomlar, türel olarak müsaadeler alınarak bize geliyor. Türkiye’deki hiçbir gen örneği dışarı gitmeden, Türk toplumunun az hastalıklarını burada tahlil ederek, bunların teşhis kitlerini geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Genom merkezi
2.5 ayda binin üzerinde genom topladıklarını, yıl sonuna kadar 4 bin genomu toplamayı hedeflediklerini söyleyen Kervan, “Amacımız Avrupa’nın en büyük genom merkezi olabilmek” diye konuştu.
Kervan, Türkiye Kanser Enstitüsü faaliyetleri kapsamında yeni kanser hastaları için “CAR T-cell (hastanın bağışıklık sistemini yine hedeflendirme)” tedavisi geliştirildiğini, bu çalışmanın da Kanser Enstitüsü ve Biyoteknoloji Enstitüsü tarafından yürütüldüğünü bildirdi. Kervan, Yapay Zeka Enstitüsü üzerinden ise Türkiye’de sıhhat kesiminde üretim yapmak isteyen, tıbbi aygıtların geliştirilmesinde memleketler arası firmalarla yarışabilecek Türk firmalarını desteklemeyi hedeflediklerini kaydetti. TÜSEB olarak hala muhtaçlık durumunda olan 100 ilaç, en çok para harcanan 100 ilaç, en çok muhtaçlık duyulan 100 tıbbi aygıt ile en çok para harcanan 100 aygıtı tahlil ettiklerini belirten Kervan, bunların Türkiye’de üretiminin hedeflendiğini söyledi.
Biyoterörizmi tespit kiti
Kervan, TÜSEB bünyesindeki Türkiye Aşı Enstitüsü’nün amaçlarını anlatırken, ülkenin gereksinimi olan aşıları belirlediklerini, yapılan tahlillerin akabinde da bu aşıların Türkiye’de üretilmesini hedeflediklerini kaydetti.
Kervan, “Hedefimiz, aşının Türkiye’de doldurulması değil üretilmesi. Yol haritamız, bilimsel gayelerimiz belirli. Bunun yanı sıra yeni salgınlara hazır olmalıyız. Aşı Enstitüsünün bu tarafta bir çalışması var. Dünyanın öbür bir çok ülkesinde biyoterörizmin bilhassa hangi kabahatlerle yapıldığını tespit edebilecek kitleri geliştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.