Röportaj: ERKAN AYRAÇ, Kameraman: TAYLAN BULUT
İtalyan ekibi Igor Gorgonzola Novara’da kariyerini sürdüren milli voleybolcu Ebrar Karakurt, Skorer TV’ye çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte 22 yaşındaki oyuncunun sorularımıza verdiği yanıtlar:
– Öncelikle İtalya döneminden bahsedelim. İlk sezon nasıl geçti?
Sezon benim için çok keyifliydi. Oraya gittiğim ilk andan itibaren bana çok sıcak bir karşılama vardı. Ben de bu ilginin hakkını vermeye çalıştım. Takım arkadaşlarım, antrenörlerim hepsinde güzel bir izlenim bırakıp, sezonu istediğimiz yerde noktalayamasakta elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. O yüzden mutluyum. Gelecek sezon da İtalya’dayım. Umarım yeni sezonda daha iyi işler başarırız.
– Bir röportajında ’10 yaşımda da hedefim İtalya’ydı’ diye bir sözün var. Peki bunun sebebi nedir?
Oradaki renk… Sahalarının renkli olması, oynadıkları topun farklı olması, oyunlarının farklı olması. Ben küçükken İtalya Ligi’ne televizyondan izliyordum. Bana hep daha farklı ve renkli gelmişti. İlk başlarda sebep buydu. Şimdi ise. Voleybol kalitesi olarak çok yüksek bir lig. Türkiye gibi…
– Türkiye ve İtalya en iyi takımların olduğu ligler. İki yerde de oynadın. Peki farkları neler?
Bence İtalya’da baskıyı daha az hissettiğimi söyleyebilirim. Çünkü voleybol Türkiye’de çok popüler bir spor. Çok takip ediliyor. İyi de kötü de olsan baskı her zaman senin peşinde oluyor. Ama İtalya’da voleybol Türkiye kadar popüler bir spor değil. Baskıyı az hissetmek anlamında doğru bir yer. İki ligin kalitesi birbirine çok yakın. Benim açımdan ayıran sadece baskı diyebilirim.
– Peki Ebrar’ın buraya gelmesi kolay mı oldu. İlk voleybola başladığın dönemde çıkan zorluklarda pes etmeyi düşündün mü?
Tabii ki küçük yaşlarda ailemden ayrıldığımda zorlandığım dönemler oldu. Ama ben hep hedefi belli olan bir çocuktum. A Milli Takımda olmak, Vakıfbank’ta oynamak, İtalya’ya gitmek… Pes ettiğim zamanlar oldu, fakat hayallerime tutunup geri kalkmayı bildim.
– Voleybola büyük bir ilgi vardı. Fakat olimpiyatlardan sonra bu katlandı. Şu anda milli takımda hedefler neler?
Her gittiğimiz turnuvada, şampiyonada altın madalya için savaşıyoruz. Güzel bir birliktelik ve uyum var. Önümüzde iki turnuva var. Ankara’da oynamamız bir avantaj. Türk halkının bizi destekleyeceğini çok iyi biliyoruz. Umarım bu turnuvaların altından iyi bir şekilde kalkarız.
– Oynadığın mevkiiye bakıldığında senden çok fazla şey bekleniyor. Baskıyı yönetmek zor mu? Yoksa hırsın her şeyin üstesinden geliyor mu?
Maç içindeki psikolojide baskıyı hissedip, tribünlerin, takım arkadaşlarının senden çok büyük bir beklentide olduğunu düşünmüyorsun. Sadece hedefin ve düşüncen en iyisini yapıp takıma gereken katkıyı sağlamak. Ben hiçbir maçta böyle bir baskı hissedip rahatsız olmadım.
– Ebrar Karakurt Akademi’yi kurdun. Bu projeden biraz bahseder misin?
İstanbul’da faaliyet gösteren ve erişimi az olan okulları kapsayan bir proje. Oradaki kız çocuklarına eğitim veriyoruz. 18-19 yaşındaki gençleri de antrenörlüğe hazırlanıyoruz. Umarım bu proje daha da büyük ve Türkiye’nin her yerine yayılır. Ben böyle bir projede yer almaktan dolayı çok mutluyum. Umarım bu projede yer alan kızlar da çok mutlulardır.
– Saç renklerinle gündeme gelen birisisin. Yeni başarılardan sonra farklı renk görecek miyiz?
Pembe bana artık yapıştı. Pembeyle devam ederim sanırım.
– Vakıfbank’ı hala izliyor musun. Bir sezonda 5 kupa sence de büyük bir başarı değil mi?
Tabii ki izliyorum. Ben de Vakıfbank’ta oynadım. Aldıkları sonuçlarla gurur duyuyorum. Zaten birçok yakın arkadaşımda orada oynuyor. Türkiye’nin aydınlık yüzü Vakıfbank. Bence Türkiye’de her zaman başarı getiren kulüp denildiğinde akıllara Vakıfbank geliyor. Beş kupa için tebrik ediyorum.
– Sosyal medyayı da aktif olarak kullanıyorsun. Instagram senin için hayranlarınla aranda bir köprü mü yoksa sadece stres mi atıyorsun?
Aslında ikisi de değil. Anlarımı orada paylaşmayı seviyorum. İnsanlar da bundan keyif alıyorsa ne mutlu bana.
– Tüm gözler üzerinizde. Örnek bir sporcu olmak, genç kızların seni izleyerek voleybolu sevmeleri nasıl bir duygu?
Bence takımdaki herkesin karakteri çok farklı. İkonik karakterlere sahip. Ben de 2012 Londra Olimpiyatları’nda takımdaki büyükleri izleyerek başlamıştım voleybola. Onlar da bu şekilde başlıyorlar. Belki 10 yıl sonra onlarla beraber oynayacağız. Takımdaki her oyuncu inanılmaz karakterlere sahip.
– Ankara’daki maçlar öncesi voleybolseverlere bir mesajın var mı?
Ankara bizim evimiz. Bizi orada hiç yalnız bırakmadılar. Onları yine tribünlere bekliyoruz. Onlara güzel bir voleybol izletmek istiyoruz.