Çöken binayla ilgili şok eden savunma: Eski olduğu için yıkılmıştır

Malatya’nın Battalgazi ilçesine bağlı Şifa Mahallesi İnönü Caddesi üzerinde yaşanan göçük olayı ile ilgili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, gözaltına alındıktan sonra tutuklanan işletme sahibi H.D.’nin ifadesine ulaşıldı. “Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan tutuklanan H.D.’nin ifadesinde suçlamaları reddederek, kolon yıkıldığı iddialarını yalanladı.

İfadesinde yıkılan binadaki işyerinde 1999 yılında işçi olarak işe başladığını, 2007 yılında ise işyerini kiralayarak tavuk ve çiğ köfte satışı yaptığını anlatan H.D., iş yerinin yanındaki boşalan dükkanı da 5 ay önce kiraladığını kaydetti. Yaklaşık 3 ay önce de fırında bulunan ocağı yıkarak tadilata başladığını anlatan H.D., ifadesinde, şunları söyledi:

– İş yerimin yanında M.B. isimli şahsın işletmiş olduğu fidecim isimli fırın vardı. 5-6 ay önce işyeri boşalınca bende burayı kiralamak istedim. Konuyu işyeri sahibi T.K.’ya telefonla ilettikten sonra kendisiyle görüşmek üzere Bursa iline gittim burada T.K. ile görüşerek kendisine dükkanı ile benim dükkanı birleştirmek istediğimi aradaki duvarı yıkacağı mı söyledim.

– T.K. biraz beklememi belirterek beni bir ay sonra telefonla arayarak fırıncı dükkanını benim dükkanımla birleştirebileceğimi söyledi. Bunun üzerine bende 70 bin TL parayı T.K.’nın hesabına havale ettim. Geri kalan borcu ise aydan aya ödeyecektim. Parayı gönderdikten sonra T.K. fırını bana kiraladı benden bunun üzerine 3 ay önce fırın çalışanları M.Ç., C.A. ve kardeşim Y.D. ile birlikte fırını yıkıma başladık. Yıktığımız fırının (ocağın) tavanla herhangi bir bağlantısı yoktu.

TAVANI KEÇE GİBİ

H.D., fırın sökümü esnasında tavanın kötü olduğunu fark ettiklerini ve ardından tavanı güçlendirmek için fırının (ocağın) bulunduğu bölgeye çelik direk ve makas yaptırdığını anlattı. H.D. ifadesinde, “Dükkanın tavanının keçe gibi olduğunu fark edince fırının olduğu bölüme çelik direk ve makaslar attırdım. Bu şekilde tavanı güçlendirdim” ifadelerini kullandı.

İKİ AY ÖNCE İKİ DÜKKAN ARASINDAKİ DUVARI YIKTIK

Yaklaşık 2 ay önce de yan yana bulunan 2 dükkanı birleştirmek için aradaki duvarı yıktıklarını da anlatan H.D., ifadesinin devamında, “Yaklaşık 2 ay önce de fırın ile benim dükkan arasındaki duvarı yıktık. Hafriyatları kaldırttım. Su tesisatçısı S.A.’yı çağırdım, kendisine su tesisat işlerini yaptırdım. S.A., iş yerindeki duvarda herhangi bir kazı işlemi yapmadı. Sadece tesisat borusu döşedi ve zemindeki yüksek yerleri tıraşladı” dedi.

TAVAN VE DÜBEL ÇİVİ TUTMUYORDU

Çökmenin yaşandığı gün ise tavanın alçıpan işi için Z.C. ve M.G. isimli ustaları çağırdığını anlatan H.D., bu ustaların da kendisine tavanın çok kötü olduğunu ve dübel ile çivi tutmadığını söylediğini kaydetti. Yaşananları anlatmaya devam eden H.D., “Çağırdığım bir 2 usta, benim tavukçu dükkanımı ve birleştirmiş olduğum fırıncı dükkanının tavanına alçıpan yapıyorlardı. Çalışmalar sırasında ustalar, tavana bir aparatla dübel ve çivi çakmaya çalışıyorlardı. Ancak tavan dübel ve çivi tutmuyordu. Bunun üzerine Z.C., usta beni yanına çağırdı. Bana, ‘ağabey, tavanı bu şekilde yapamam, tavan dübel ve çivi tutmuyor’ dedi. Ben de kendisine bir şekilde yapmasını söyledim. Sonrasında malzeme almak için iş yerinden ayrıldım” ifadelerine yer verdi.

ÇÖKME HABERİNİ TELEFONLA ALDI

H.D., alçı ustası ile aralarında geçen diyalogdan sonra gereken malzemelerin bir kısmını alarak iş yerine bıraktığını belirterek, diğer malzemeleri de almak için iş yerinden 10-15 metre uzaklıktaki bir başka malzemeciye giderken komşularından gelen telefonla binanın çöktüğü haberini aldığını kaydetti.

H.D., kendi iş yerinde çökme olmadığını üst katta bulunan kıraathanenin tavanın çöktüğünü belirterek, bu durumun olay yeri fotoğraf ve videolarından da görülebileceğini söyledi. H.D, “Olay yeri görüntü ve fotoğrafları temin edilmişse, buradan da anlaşılacağı üzere çöken yer üst kattaki kıraathanedir. Benim fırınla birleştirdiğim yerde herhangi bir çökme söz konusu değildir. Bu da fotoğraflarla sabittir” dedi.

H.D, kolon yıkıldığı gibi iddiaları ve üzerine atılı bulunan suçlamaları reddederek, “Benim düşünceme göre bina ömrünü tamamladığı için, eski olduğu için yıkılmıştır. Benim yaptığım tadilat bu yıkıma sebep olmamıştır” diye konuştu.

Tadilat için ise hiç bir resmi kuruma müracaatın olmadığını ifade eden H.D.’nin avukatlarının ise mahkemede, binada iddia edildiği gibi bir kolonun bulunmadığını ve bu nedenle yıkımının söz konusu olamayacağını belirterek, “Müvekkilimizin kendisini ifade ettiği üzere, söz konusu yapıda kolon gibi bir şey söz konusu değildir. Dolayısıyla yapıyı herhangi bir şekilde zayıflatacak veya böyle bir sonuç doğuracak eylemde bulunmamıştır. Bahsi geçen yapı 61 yıllık yığma bina olması sebebiyle vadesini doldurduğundan dolayı böyle bir sonuç ortaya çıkmıştır” diyerek müvekkilinin serbest bırakılmasını talep ettiği öğrenildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir