Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Çevik, doğumsal kalp hastalıklarının çocuklarda belirtilerine ait açıklamalarda bulundu.
“DOĞUM SONRASI TEŞHİS VE TEDAVİ ÖNEMLİ”
“Çocuklarda kalp hastalığı her yaşta kritik kıymete sahip hayatı tehdit eden çok değerli yaşamsal işlevlerin kaybına ve hastanın kaybedilmesine neden olabilen hastalıklardır. Bu hastalık kümesinde teneffüs problemi ismini verdiğimiz nefes alıp vermede zorluk, morarma, kalpte büyüme olması, tansiyon düşmesi ve kalp suratında artış olması üzere belirtiler vardır. Yenidoğan devrinde ortaya çıkan doğumsal kalp hastalıklarının bir kısmında doğum sonrası gerçek teşhis ve tedavi uygulanmadığında değişik organların işlev kaybına yahut hayatın kaybına neden olabilmektedir” diyen Çevik, “Daha sonraki yaş devirlerinde ise hastalığın tipi ve tartısına nazaran büyüme gelişmenin geri kalmasına, efor gerektiren aktivitelerde çabuk yorulmaya, teneffüs yetersizliği bulgularının gelişmesine, bedenin değişik bölgelerinde ve extremitelerde şişmeye, son periyotta ise kalp yetersizliğinin ileri safhalarında hastanın kaybına neden olabilmektedir” diye konuştu.
Prof. Dr. Ayhan Çevik, ”Yenidoğan devrinde belirti ve bulgular: bebekte olması gereken teneffüs sayısının olağandan fazla olması (hızlı nefes alıp verme), emme yahut beslenme sırasında çabuk yorulma olarak nitelendirilen aralıklı beslenme eforunun olması, bu nedenle kesintili dinlenerek beslenme isteği olması, alması gereken kilo artışının olmaması ve bedenin çeşitli bölgelerinde bilhassa ağız etrafı ve ağiz içinde morarma olması, huzursuzluk sayılabilir” sözlerini kullandı.
SIK GÖRÜLEN BULGULAR
“Süt çocuklarında; yenidoğan devrinden sonra beklenen büyüme-gelişme basamaklarının yani kilo ve uzunluk ölçümlerinin uygun gelişim eğrileri ile denetim edilmesi gereklidir. Efor kapasitesinin değerlendrilmesi için motor aktiviteler yani idmanlar sırasında ve sonrasında çabuk yorulma, süratli nefes alıp verme, teneffüs zorluğu ve dudaklarla birlikte ağız içi ve lisanda eşlik eden morarma belirtisi izlenmesi, sık teneffüs sistemi enfeksiyonu geçirme durumunda kardiyolojik açıdan denetim gereklidir’ diye konuşan Çevik, “Oyun çocuğu ve büyük çocuklarda sıklıkla antrenman ve spor aktivitelerinde performansın azalması, çabuk yorulma, büyüme duraklaması yahut olmaması, bayılma yahut bayılacak üzere olma, idman sırasında göğüste ağrı yahut sıkışma hissi, kalbin süratli çalışması yahut çarpıntı hissi olarak isimlendirilen yakınmalar sık görülen kalp hastalığı bulgularıdır” dedi.
“Çocukluk çağı kalp hastalıklarının kimilerinde hiçbir belirti yahut bulgu olmayabilir. Çocuk tabiplerinin yalnızca sağlıklı çocuk denetimlerinde tespit edilebilen kalpte üfürüm duyulması üzere muayene bulguları olabilir. Erken devirde belirti vermeyen doğumsal kalp hastalıkları kümesi beden dayanak düzeneklerinin çok çalışması ve beden rezervlerinin kullanması ile birlikte hastalıklar sinsi olarak ilerleyerek tedavide geç kalınmasına neden olmaktadır. Son durumda hastalık belirtileri olmamasına karşın çocuk tabipleri tarafından belirlenebilen birtakım muayene bulguları ile hastalıklardan şüphelenilebilmektedir” sözlerini kullanan Çevik, “Bu bulgulardan çok daha sonra beden dayanak sistemleri gücünü kaybettiğinde hastalık semptomları ve bulguları besbelli hale gelmektedir fakat bu durumda maalesef hastanın tedavi bahtının azaldığı tabir edilebilir” diye konuştu.