Babacan günah çıkardı… “Bugünkü aklımız olsa yapmazdık”

tv100 ekranlarında ilgi ile izlenen Candaş Tolga Işık ile Az Evvel Konuştum’un bu haftaki konuğu DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan oldu. Babacan, tv100 ekranlarında Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı.

Babacan, kendisinin Bakan olduğu periyotta yapılan özelleştirmeleri eleştirerek, “Elektrik, doğalgaz dağıtımı alanlarında özelleştirme gerçek olmadı. Özelleştirilen dağıtım şirketlerine kontrole giden adam çok zayıf eleman, münasebetiyle bunlar denetlenemiyor. Bugünkü aklımız olsa bunları özelleştirmezdik” dedi.

Adıyaman ve Şanlıurfa’daki sel felaketine ait açıklamalarda bulunan DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, “Geçen hafta o bölgedeydik. Konteyner maalesef dere yatağına konuyor; su biraz yükselince konteyneri alıyor götürüyor 4 kişilik bir aileden biri vefat etti öbür 3 kişi aranıyor şu anda. Allah rahmet eylesin, milletçe başımız sağ olsun. Sahiden felaket üstüne felaket yaşadığımız bir devirdeyiz. Bilhassa çadırda yaşayan vatandaşlarımız için son derece sıkıntı bir devir oldu. O çadır kentler birden fazla yerde su altında kaldı. Çadır kentteki vatandaşlarımızı mümkün olduğunca kapalı yerlere ve kapalı binalara taşınıyor. Vatandaşlarımız büyük zorluklar çekiyor ve devletin ilgili tüm üniteleri mümkün olduğunca en süratli halde tahlil üretir. Biz de müşahedelerimizi ilgili ünitelere iletiyoruz ki bir an evvel sıkıntılar çözülsün diye” tabirlerini kullandı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

İstanbul Sözleşmesi’ne ait açıklamalarda bulunan DEVA Partisi başkanı, “DEVA Partisi olarak İstanbul Mukavelesi bizim amacımız lakin 6 parti olarak oturduk ortak bir metin hazırladık. Bir hükümeti gece, gündüz meşgul edecek kadar hazırlık var burada, hepsinin bütçesi hesap edildi, takvime bağlandı. Bu partilerin mutabık kaldığı müşterek tabandır. Bir parti bile itiraz ettiyse bu metne girmemiştir. Metot bu, münasebetiyle İstanbul Kontratı, Ortak Siyaset Metni’nde yok. Mesela bizim sarsıntıyla alakalı hayat Türkiye projemiz var. ‘Hayat İstanbul’ projesi burada vardı bütün partiler mutabık kaldı ve Hayat İstanbul Projesi olarak girdi” dedi.

Yönetim takımlarına dürüst ve başarılı insanların getirilmesi gerektiğini belirten Ali Babacan, “Bir an evvel Türkiye’de yeni bir iktidar periyodunun başlaması temel önceliğimiz. Artık ülkeyi yönetemeyen, ülkeyi krize sürekleyken bir hükümet var şu anda. Artık ülkeyi yönetemeyen insan kümesi var. Pırıl pırıl takımları vazifeye getirelim bakın ondan sonra çarklar dönmeye başlıyor; Türkiye ayağa kalkıyor ve koşuyor… Bunu göreceğiz. Kilit bahis dürüst işi bilen insanların idare takımlarına getirilmesi. Biz sahiden uzun yıllar işin içinde olduğumuz için ve en azından benim ve arkadaşlarımın sorumlu olduğu alanlarda âlâ ve başarılı sonuçlar elde ettiğimiz için muvaffakiyetin sırrını biliyoruz. Bütün bunları gerçekleştirdiğimiz takdirde Türkiye sahiden özgür, memnun ve güçlü bir ülke olacaktır” dedi.

MİLLET İTTİFAKI KAZANIRSA VAZİFE DAĞILIMI NASIL OLACAK?

“Millet İttifakı seçimi kazanacak” diyen Ali Babacan, “Biz hazırlıklıyız, vatandaşlarımız bunu anlıyor ve görüyor. Biz bu seçimi alacağız ve Türkiye’de demokrasi kazanacak” dedi.

Görev dağılımlarının altılı masada hiç konuşulmadığını belirten Ali Babacan, “Partiler ortasında hiçbir görüşülmüş mevzu yok. Biz yalnızca ortak idare modelinin nasıl olacağını anlattık ve açıkladık. Tek yaptığımız isimlendirme ortak cumhurbaşkanı adayımız. Onun dışındaki isimlendirmelerin tamamı vakit içerisinde yapılacak. Birtakım kilit bürokrasi noktalarının mümkünse şayet seçimden evvel çalışılması, durumlara gelecek arkadaşlarla ilgili kamuoyunun bilgilendirmesini yararlı bulurum. Seçimden evvel Türkiye’yi hangi takımın yöneteceğini vatandaşlar görürse uygun olur diye düşünüyorum. Bu her vakit kolay olmuyor, altı partinin müşterek idaresinden bahsediyoruz. Hasebiyle benim arzum mümkün olduğunca çok sayıda görevlendirmenin baştan açıklanması… Vatandaşlarımıza net öngörülebilir bir tabloyu sunmamız. Bu inancı artıracaktır” halinde konuştu.

Altı partinin ortak mutabakatıyla hükümetin tertip şemasını belirlediklerini söz eden Babacan, “Türkiye’de her alanda kurumları ayağa kaldırmak gerekiyor. Zira devlet kurumları çok zayıflatıldı. Kurumların ayağa kalkması azamî bir aydır. Kaldı ki biz altı partinin ortak mutabakatıyla hükümetin tertip şemasını belirledik. Burada 20 tane bakanlık kelam konusu. Biz Hazine ve Maliye bakanlığını ayırıyoruz”

“TÜRKİYE’NİN YENİ YÜZYILINA YAKIŞIR SAĞLAM BİR DEVLET TERTİP TEMASIYLA TAÇLANDIRACAĞIZ”

Ali Babacan, kelamlarının devamında ise, “Gerçekten Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına yakışır, Türkiye’nin yeni yüzyılına yakışır sağlam bir devlet tertip temasıyla taçlandıracağız. En kıymetlisi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçmeyi hedefliyoruz. Türkiye’yi kucaklayan, vatandaşın hakkına, hukukuna hürmet duyan çok ileri bir demokrasi hayalimiz var. Lakin Türkiye’nin şu andaki konjonktürü bu kadar ileri bir maksadı bugünden uzlaşı sağlamaya uygun değil. Aslında 2300 maddeyi yapsak Türkiye uçacak” dedi.

“BÜTÜN BÜROKRASİDE ‘SİL BAŞTAN’ YAPMAK HAKİKAT DEĞİL”

Kamu idaresinde yeterli isim ve atama yapacaklarını belirten Ali Babacan, “Bütün kamu idaresini ‘Sil baştan’ yapmayacağız. Kamu içerisinde o işi yapabilecek uygun isimlere bakacağız ve atamalarımızı yapacağız. Bütün bürokraside ‘Sil baştan’ yapmak yanlışsız değil. Zira devlet hafızasının devam etmesi gerekiyor” kelamlarını kullandı.

MİLLET İTTİFAKI’NIN İKTİSAT REÇETESİ NE?

Sabit gelirlinin tamamının yoksullaştığını ve orta direk diye bir kavramın kalmadığını söz eden Babacan, “200 Türk Lirası 2009’da tedavüle girdi. O devir 134 dolar ediyordu. Bugün 9 dolar ediyor. 134 dolarlık paramız 9 dolara inmiş. Bunun sorumlusu kim? Niçin bu para bu kadar bedel kaybetti. Bu paranın bedelini müdafaası gereken bağımsız bir Merkez Bankası’dır. Merkez Bankası birikmiş karının bir kısmını AFAD’a bağışlamış oldu. Esasen sen karını Hazine’ye devredeceksin, AFAD’ın esasen paraya gereksinimi varsa Hazine ona verecek, AFAD’ta onu harcayacak. Kamu kuruluşlarının bağışı ne demek ya? Devlet sağ cebindekini çıkarıp, sol cebine koyuyor. Fakir çok daha fakir oldu. Güçlü daha güçlü oldu. Orta direk diye bir şey kalmadı. 2002’de işini yanlışsız yapan insanları misyondan alıp, ‘Bizden değil bunlar yerine bizim adamlarımızı koyalım’ deseydik asla Türkiye iktisadını toparlayamazdık. Ben direndim, MB Lideri ve yardımcılarını vazifede tuttum” dedi.

“DEMEK Kİ ÜLKE GÜZEL YÖNETİLDİĞİNDE AYAĞA KALKIYOR”

Babacan, kelamlarının devamında “Gençler KYK burslarından biriktirdikleriyle Avrupa’da tren tipi yapıyorlardı. Hiç yaşamamış olsak bu ülke olmuyor, bizden bir şey çıkmıyor diyerek ümitsizliğe kapılabiliriz. Ancak değil… Nasıl vaktinde Türkiye, 10 yılda ulusal gelirini üçe katladıysa bunu tekrar yapabilir. O günden bu yana da ulusal gelir yarı yarıya düşmüş oldu. Demek ki bu ülke güzel yönetildiğinde ayağa kalkıyor. Bugün 22, 23, 24 yaşına gerçek gelen gençlerimizde fecî bir ümitsizlik var. Diğer bir ülke arıyorlar kendilerine. Biz bunların hepsine hazırlanıyoruz, mesela bir gencimiz işsizse 3 aylık, 6 aylık, 1 yıllık istihdam garantili programlara dahil edeceğiz.” dedi.

“İLK 4 MADDEYİ TARTIŞMAK GÜNDEMDE YOK”

Candaş Tolga Işık’ın “Türklüğü Anayasa’dan çıkaracak mısınız?” sorusuna da cevap veren Babacan, “Ortak Siyaset Metni’nde bu türlü bir şey yok fakat DEVA Partisi’nin hazırlığında vatandaşlık tarifinin yenilenmesiyle ilgili hazırlık var. Vatandaşlığı daha kapsayıcı, kucaklayıcı vatandaşlık tarifi hale getiriyoruz. Türk ve Türklük sözü anayasanın birçok yerinde geçiyor lakin bunların hiçbirisine dokunmuyoruz lakin vatandaşlık tarifini bütün vatandaşları kuşatacak formda yeniliyoruz. Vatandaşımız Türk-Kürt-Laz-Roman-Boşnak da olsa kim olursa olsun ben bu ülkenin vatandaşıyım diyecek” tabirlerini kullandı.

“HDP KILIÇDAROĞLU’NA TAKVİYE VERİRSE ÇOK KEYİFLİ OLURUZ, BU ÂLÂ BİR ŞEYDİR”

Babacan, kelamlarının devamında şu tabirlere yer verdi:

“Millet İttifakı, 6 partiden oluşuyor. HDP, başka bir ittifak içerisinde şu anda münasebetiyle teknik olarak burada olması mümkün değil. HDP ve öbür partiler Sayın Kılıçdaroğlu’na dayanak verirlerse biz çok keyifli oluruz, bu yeterli bir şeydir.”

“BÖYLE BİR PAZARLIK KELAM KONUSU OLAMAZ”

“Mesela HDP dayanak oldu ve Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı oldu ‘Biz dayanak olduk, siz de bölgedeki operasyonları durdurun’ derse 6’lı masanın tutumu ne olur?” sorusuna ise Babacan, “Böyle bir pazarlık mutlaka kelam konusu olamaz. Türkiye’de rastgele bir parti terörden yana olamaz” dedi.

Babacan, seçimde en az 41 vilayette logoları ile katılacağını tabir ederek, “Geri kalan 40 vilayette şayet başka partilerle iş birliği yapabilirsek yani kimi vilayetlerde bilhassa az sayıda milletvekili çıkan vilayetlerde iş birliği yaparsak, toplam çıkardığımız milletvekili sayısı daha fazla oluyor” sözlerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir