DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan, TBMM’de Yasama Yılı’nda partisinin küme toplantısında konuşuyor.
Bakırhan;
“İsrail’in Gazze’ye yönelik atakları sonucunda 40 binden fazla insan ömrünü yitirdi, binlerce kişi kayıp durumda. 2,5 milyona yakın insan ise daracık bir alanda İsrail ablukası altında hayatlarını sürdürmeye zorlandı ve zorlanıyor. Son günlerde bu taarruzlar Lübnan’a da sıçradı. Lübnan’ın kıssası, Ortadoğu’nun genel öyküsü üzere; savaş, göç, yıkım ve soykırım ile dolu. Beyrut, Feyruz’un müziklerindeki üzere hüzün ve acıyla yüklüdür.
Ortadoğu, bir ateş çemberi içinde. Geçtiğimiz yıl bu kürsüden milletlerarası hukukun bu savaşı durduramazsa savaşın Lübnan’a sıçrayabileceğini söylemiştik ve artık Lübnan’da devam eden savaşın bir sonraki adımının Suriye ve İran olabileceğini görüyoruz. Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler toplantısında gösterdiği iki haritadan birinde “nimet”, başkasında “lanet” yazıyordu. Lanetlenen yerler savaşın yayılacağı bölgeler, nimetli yerler ise güç koridorlarının geçtiği yerlerdi. Görünen o ki, halklar savaşa sürüklenecek.
Ortadoğu’da mezhepçi, milliyetçi rejimler ve kapitalist-emperyalist güçlerin oluşturduğu sistemler felaketten öteki bir şey getirmedi. Her iki yolun sonunda da halklar ismine, demokrasi ve özgürlükler ismine bir kazanım bulunmuyor. Fakat, ısrarla savunduğumuz bir tahlil yolu var; o da üçüncü yol. Yeni bir ulus tarifi kaçınılmaz. Ulus, tüm halkları ve inançları kapsamalı, ismi da Demokratik Ulus olmalı. Devletlerin halkların üzerinden ellerini çekmeleri gerekiyor. Bu savaşlar, devletlerin savaşı; halkların değil.”
Ayrıntılar geliyor…